31.10.2025
Vücudumuzdaki hücreler, normal metabolik süreçler veya çevresel stres faktörleri nedeniyle sürekli olarak reaktif oksijen türleri (ROT) üretir. Kontrolsüz ROT birikimi, oksidatif stres adı verilen ve kanser, nörodejeneratif hastalıklar, diyabet ve yaşlanma gibi birçok kronik hastalığın temelinde yatan hücresel hasara yol açar. Bu nedenle, etkili ve hedefe yönelik antioksidan tedaviler geliştirmek, biyomedikal araştırmaların en öncelikli alanlarından biridir.
31.10.2025
Enerji sektörünün ve kimya endüstrisinin temel taşlarından biri olan Su-Gaz Shift (Water-Gas Shift - WGS) reaksiyonu, karbon monoksit (CO) ile su buharının tepkimesi sonucu hidrojen (H2) ve karbondioksit (CO2) üretilmesi işlemidir. Hidrojen, hem temiz yakıt hücrelerinin yakıtı hem de amonyak sentezi ve metanol üretimi gibi birçok temel endüstriyel sürecin hammaddesi olduğu için, bu reaksiyonun verimliliği hayati öneme sahiptir.
31.10.2025
Günümüzde aydınlatma dünyasının lideri olan Işık Yayan Diyotlar (LED'ler), yüksek enerji verimliliği ve uzun ömrü sayesinde geleneksel ampullerin yerini hızla almıştır. Ancak bir LED'in kalitesi sadece ne kadar parlak yandığıyla değil, aynı zamanda zaman içinde rengini ne kadar iyi koruduğuyla ölçülür. Bu kritik görevi üstlenen ana bileşenler ise fosforlardır.
31.10.2025
Geleneksel buhar sıkıştırmalı soğutma sistemleri, çevreye zararlı gazlar kullanır ve enerji verimlilikleri sınırlıdır. Bu sorunlara çözüm olarak, manyetik soğutma (manyetokalorik) teknolojisi, geleceğin çevre dostu ve enerji verimli soğutma çözümü olarak öne çıkmaktadır. Bu teknolojinin kalbinde ise, güçlü manyetokalorik etki gösterebilen, yani manyetik alan altında önemli sıcaklık değişimleri yaşayabilen özel malzemeler bulunur.
31.10.2025
Günümüz teknolojisinde elektrik motorlarından rüzgar türbinlerine, hoparlörlerden cep telefonlarına kadar pek çok alanda kullanılan Neodimyum-Demir-Bor (NdFeB) mıknatısları, dünyanın en güçlü kalıcı mıknatıslarıdır. Bu süper mıknatısların nihai performansı, sadece kimyasal bileşimlerine değil, üretim sürecinin ilk adımı olan toz halindeki partiküllerin boyut ve dağılımına sıkı sıkıya bağlıdır.
31.10.2025
Modern endüstriyel süreçlerin birçoğu (örneğin, petrokimya, amonyak sentezi veya egzoz gazı arıtımı) aşırı yüksek sıcaklıklarda çalışmayı gerektirir. Bu zorlu ortamlarda kullanılan katalizörlerin sadece reaksiyonu hızlandırması değil, aynı zamanda yapısal bütünlüklerini ve etkinliklerini korumaları da hayati önem taşır. Bu bağlamda, İtriyum (Y) bazlı bileşikler, olağanüstü termal stabiliteleri nedeniyle giderek daha fazla ilgi görmektedir.
31.10.2025
Enerji depolama, yakıt hücreleri ve sensör teknolojileri, sürekli olarak daha verimli ve dayanıklı malzemeler arayışındadır. Bu arayışın merkezinde, katı oksit yakıt hücrelerinin (KOYH) kalbi olarak bilinen oksijen iyonu iletken seramikler yer alır. Bu alandaki en heyecan verici ve üzerinde en çok çalışılan malzemelerden biri ise Seryum Oksit (Serya) bazlı seramiklerdir.
31.10.2025
Lantan, nadir toprak elementleri arasında önemli bir yere sahiptir ve bileşikleri, özellikle lantan karbonat, modern teknolojinin birçok alanında kritik öneme sahiptir. Ancak bu değerli bileşiğin tam potansiyeline ulaşması için, kontrol altında tutulan bir termal işlem olan pirolizden geçmesi gerekir. Peki, lantan karbonatın pirolizi sırasında tam olarak neler olur ve bu dönüşüm bize ne gibi sonuçlar sağlar?
31.10.2025
Dünyanın en güçlü kalıcı mıknatısları olan Neodimiyum-Demir-Bor (NdFeB) mıknatıslar, elektrikli motorlardan rüzgar türbinlerine kadar birçok kritik teknolojiyi destekler. Bu mıknatısların nihai performansı büyük ölçüde üretim sürecinin kalitesine bağlıdır. Üretimin en önemli aşamalarından biri olan sinterleme (tozların ısı ve basınçla yoğunlaştırılması), mıknatısın nihai yoğunluğunu ve dolayısıyla manyetik özelliklerini doğrudan belirler.
31.10.2025
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) prosedürlerinin vazgeçilmezi olan Gadolinyum Bazlı Kontrast Ajanlar (GBCA'lar), teşhis kalitesini önemli ölçüde artırarak doktorların hastalıkları daha kesin teşhis etmesine olanak tanır. Ancak son yıllarda, gadolinyumun vücutta kalıcılığı (retansiyonu) ve potansiyel uzun vadeli etkileri hakkındaki endişeler, güvenlik standartlarının ve araştırma gereksinimlerinin yeniden gözden geçirilmesine yol açmıştır.