
İstanbul, Türkiye – Metal parça üretiminde hangi yöntemin doğru olduğuna karar vermek, projenin başarısı için kritik bir öneme sahiptir. Bir yanda binlerce yıllık geçmişiyle, güvenilir ve seri üretime yatkın geleneksel döküm; diğer yanda ise tasarım özgürlüğünün sınırlarını zorlayan, dijital ve esnek Lazer Toz Yataklı Füzyon (LPBF) teknolojisi. Bu iki yöntem birbiriyle rekabet mi ediyor, yoksa birbirini tamamlıyor mu?
Bu blog yazısında, bu iki temel imalat teknolojisini; maliyet, hız, tasarım özgürlüğü ve malzeme özellikleri gibi kritik başlıklar altında karşılaştırıyor, avantaj ve dezavantajlarını ortaya koyarak projeniz için doğru yolu bulmanıza yardımcı oluyoruz.
İki teknolojinin temel farkı, parçayı oluşturma biçimlerinde yatar:
Geleneksel Döküm (Örn: Hassas Döküm): Süreç, üretilecek parçanın bir modelinin (genellikle mum) yapılmasıyla başlar. Bu model, seramik bir harçla kaplanır ve fırınlanır. Fırınlama sırasında mum eriyerek akar ve geride parçanın negatif şekline sahip, tek kullanımlık bir seramik kalıp bırakır. Erimiş metal bu kalıba dökülür, soğuması beklenir ve son olarak seramik kalıp kırılarak parça ortaya çıkarılır.
LPBF (Lazer Toz Yataklı Füzyon): Bu yöntemde hiçbir kalıp yoktur. Süreç, bir 3D CAD modelinin dijital olarak ince katmanlara dilimlenmesiyle başlar. Makine, metal tozu yatağı üzerine bu katmanları birer birer lazerle eriterek parçayı inşa eder. Her katman, bir önceki katmanın üzerine kaynayarak katı bir kütle oluşturur.
LPBF ve geleneksel döküm, birbirini ortadan kaldırmaya çalışan rakiplerden ziyade, farklı ihtiyaçlara çözüm sunan tamamlayıcı teknolojilerdir. Karmaşıklığın, kişiselleştirmenin ve hızın öncelikli olduğu durumlarda LPBF parlarken; yüksek adetlerin, büyük boyutların ve düşük birim maliyetin kritik olduğu senaryolarda dökümün saltanatı devam etmektedir.
Doğru kararı vermek, projenizin adetini, geometrisinin karmaşıklığını, bütçesini ve zaman çizelgesini analiz etmekten geçer. Geleceğin imalat dünyasında, en başarılı mühendisler ve şirketler, her iki teknolojinin de gücünü nerede ve ne zaman kullanacaklarını bilenler olacaktır.