
Uluslararası ticaretin can damarı olan lojistik ve taşımacılık, devasa makinelerden en küçük bileşenlere kadar her türlü ürünün küresel hareketini sağlar. Bu ürünler arasında, genellikle "toz" veya "granül" olarak adlandırılan katı maddeler önemli bir yer tutar. İlk bakışta zararsız görünebilen un, şeker, metal tozları, pigmentler veya kimyasal gübreler, taşıma sırasında doğru sınıflandırılmadığında ve ambalajlanmadığında ciddi riskler oluşturabilir. Toz patlamaları, toksik maruziyet ve çevresel kirlilik gibi tehlikelerin önlenmesi, uluslararası taşımacılık düzenlemelerinin temelini oluşturur. Bu blog yazısında, uluslararası taşımacılıkta tozların nasıl sınıflandırıldığını, bu sınıflandırmaların ardındaki mantığı ve tedarik zincirindeki tüm paydaşlar için önemini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Bir katının toz haline getirilmesi, yüzey alanını kat kat artırır. Bu durum, maddenin kimyasal ve fiziksel reaktivitesini önemli ölçüde değiştirir. Tozların taşıdığı temel riskler şunlardır:
Yanabilirlik ve Patlama Riski: Havada belirli bir konsantrasyonda asılı kalan yanıcı toz bulutları (kömür tozu, alüminyum tozu, un, şeker tozu vb.), bir tutuşturma kaynağıyla temas ettiğinde şiddetli patlamalara neden olabilir. Bu, "toz patlaması" olarak bilinen ve kapalı alanlarda (silo, konteyner, depo) yıkıcı sonuçlar doğurabilen bir tehlikedir.
Toksisite (Zehirlilik): Bazı kimyasal veya metal tozları, solunduğunda, yutulduğunda veya ciltle temas ettiğinde insan sağlığı için akut veya kronik zehirlenmelere yol açabilir. Pestisitler, ağır metal oksitleri ve bazı farmasötik tozlar bu kategoriye girer.
Oksitleyici (Yükseltgen) Özellik: Bazı tozlar, oksijen açığa çıkararak çevrelerindeki diğer malzemelerin yanmasını kolaylaştırır ve yangınları şiddetlendirir.
Su ile Reaktivite: Bazı maddeler su veya nem ile temas ettiğinde yanıcı veya zehirli gazlar çıkarabilir.
Bu risklerin yönetilmesi için uluslararası otoriteler, tehlikeli maddeleri sınıflara ayıran harmonize bir sistem geliştirmiştir.
Uluslararası taşımacılık, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından geliştirilen "Tehlikeli Malların Taşınmasına İlişkin Model Yönetmelikler" temelinde düzenlenir. Bu sistem, karayolu (ADR), denizyolu (IMDG Kodu) ve havayolu (IATA-DGR) taşımacılığı için uyarlanmıştır. Toz halindeki maddeler, tehlike özelliklerine göre genellikle aşağıdaki sınıflarda yer alır:
Sınıf 4: Yanıcı Katılar; Kendiliğinden Yanmaya Yatkın Maddeler; Su ile Temas Ettiğinde Yanıcı Gazlar Açığa Çıkaran Maddeler
Bu sınıf, tozlarla ilgili en yaygın tehlike sınıflarından biridir ve üç alt gruba ayrılır:
Sınıf 4.1: Yanıcı Katılar: Sürtünme ile kolayca tutuşabilen veya yangını yayabilen katılardır. Kükürt, magnezyum tozu, alüminyum tozu gibi maddeler bu sınıftadır.
Sınıf 4.2: Kendiliğinden Yanmaya Yatkın Maddeler: Hava ile temas ettiğinde kendiliğinden ısınarak alev alabilen maddelerdir. Kömür tozu, balık unu gibi maddeler örnek verilebilir.
Sınıf 4.3: Su ile Temas Ettiğinde Yanıcı Gazlar Açığa Çıkaran Maddeler: Su veya nem ile reaksiyona girerek yanıcı gazlar üreten maddelerdir. Kalsiyum karbür bu duruma iyi bir örnektir.
Sınıf 5: Oksitleyici (Yükseltgen) Maddeler ve Organik Peroksitler
Sınıf 5.1: Oksitleyici Maddeler: Kendileri yanıcı olmasa da oksijen üreterek diğer maddelerin yanmasına neden olan veya katkıda bulunan katılardır. Amonyum nitrat gibi gübreler bu sınıfa girer.
Sınıf 6: Toksik (Zehirli) ve Bulaşıcı Maddeler
Sınıf 6.1: Toksik Maddeler: Yutulduğunda, solunduğunda veya cilt yoluyla emildiğinde ölüme, ciddi yaralanmalara veya insan sağlığına zarar verebilecek maddelerdir. Arsenik bileşikleri, siyanürler ve birçok pestisit tozu bu sınıfta yer alır.
Bir tozun tehlikesi belirlendikten sonra, taşıma sürecinde güvenliği sağlamak için aşağıdaki adımlar izlenir:
UN Numarası ve Uygun Sevkiyat Adı: Her tehlikeli maddeye dört haneli bir UN Numarası ve standart bir Uygun Sevkiyat Adı (Proper Shipping Name) atanır. Örneğin, "UN 1397, ALÜMİNYUM FOSFİT". Bu, maddenin tüm dünyada aynı şekilde tanınmasını sağlar.
Ambalajlama Grubu (Packing Group - PG): Madde, tehlike derecesine göre üç ambalajlama grubundan birine atanır. Bu, kullanılacak ambalajın ne kadar dayanıklı olması gerektiğini belirler:
PG I: Yüksek tehlike
PG II: Orta tehlike
PG III: Düşük tehlike
Ambalajlama ve Etiketleme: Madde, atandığı Ambalajlama Grubuna uygun, sızdırmaz ve dayanıklı BM onaylı ambalajlara konulmalıdır. Ambalajların üzerine, tehlike sınıfını belirten tehlike etiketleri (baklava şeklindeki piktogramlar) yapıştırılır.
Belgelendirme ve İşaretleme: Taşıma evrakları doğru bir şekilde doldurulur. Kargo birimleri (konteyner, kamyon) ise büyük tehlike etiketleri (plakartlar) ile işaretlenir.
Peki, bir tozun hangi sınıfa girdiğini, UN numarasını veya ambalajlama grubunu nereden bileceğiz? Tüm bu bilgilerin kaynağı, ürünün üreticisi tarafından sağlanan Güvenlik Bilgi Formu'dur (GBF/SDS). GBF'nin 14. Bölümü olan "Taşımacılık Bilgileri", o maddeye ait tüm ADR, IMDG ve IATA bilgilerini eksiksiz olarak içerir. Bu nedenle, bir maddeyi taşımadan önce GBF'nin bu bölümünü dikkatle incelemek yasal bir zorunluluk ve hayati bir güvenlik adımıdır.
Sonuç
Uluslararası taşımacılıkta toz sınıflandırmaları, karmaşık bir düzenlemeler bütünü gibi görünse de aslında küresel tedarik zincirinin güvenli ve sorunsuz işlemesini sağlayan temel bir mekanizmadır. Tozların potansiyel risklerini anlamak, doğru sınıflandırmayı yapmak, uygun ambalajı seçmek ve doğru etiketlemeyi uygulamak; göndericiden taşıyıcıya ve alıcıya kadar herkesin ortak sorumluluğundadır. Güvenlik Bilgi Formu'nu bir rehber olarak kullanarak bu kurallara uymak, hem can ve mal güvenliğini korur hem de çevresel felaketlerin önüne geçer.