
Modern savaşlarda bir ülkenin gerçek gücü, sadece sınırlarını ne kadar iyi koruduğuyla değil, sınırlarının çok ötesindeki hedefleri ne kadar hassas ve güvenli bir şekilde etkisiz hale getirebildiğiyle ölçülür. Pilotunuzu veya geminizi riske atmadan, yüzlerce kilometre uzaktaki bir düşman hava üssünü, komuta kontrol merkezini veya savaş gemisini imha edebilme yeteneği, "stratejik derinlik" olarak adlandırılan kavramın temelini oluşturur. İşte ROKETSAN tarafından geliştirilen SOM ve ATMACA füzeleri, Türkiye'ye tam olarak bu yeteneği kazandıran "kanatlı akıl" platformlarıdır.
Bu füzeler, sadece birer mühimmat değil; Türkiye'nin bölgesel denklemleri değiştiren, caydırıcılığını artıran ve jeopolitik hamlelerine güç katan stratejik kozlarıdır. Peki, bu iki füze sistemi nasıl çalışır ve Türkiye'ye nasıl bir stratejik üstünlük sağlarlar?
SOM (Stand-off Mühimmat), savaş uçaklarından fırlatılan, uzun menzilli, hassas güdümlü bir seyir füzesidir. Adındaki "stand-off" kelimesi, onun temel felsefesini özetler: Uçağın, düşman hava savunma sistemlerinin menziline girmeden, yani "güvenli bir mesafede durarak" hedefi vurmasını sağlamak.
SOM'u Stratejik Yapan Yetenekler:
Uzun Menzil ve Düşük Görünürlük (Stealth): 250 kilometreyi aşan menzili ve radar kesit alanını düşüren özel tasarımı (stealth) sayesinde, düşman radarları tarafından tespit edilmesi son derece zordur. Hedefine adeta bir hayalet gibi yaklaşır.
Akıllı Uçuş Profili: SOM, fırlatıldıktan sonra körü körüne hedefe gitmez. Yeryüzü şekillerini takip ederek (arazi profili izleme) çok alçaktan uçar, bu da onun radarlar tarafından görülmesini daha da zorlaştırır. Önceden programlanmış ara noktalara uğrayarak, beklenmedik yönlerden hedefe saldırabilir.
Hassas Güdüm: Ataletsel Navigasyon Sistemi (ANS), Küresel Konumlandırma Sistemi (KKS) ve Görüntüleyici Kızılötesi (IIR) arayıcı başlığın birleşimiyle hedefini bir metreden daha az bir sapmayla vurabilir. Son aşamada hedefin görüntüsünü hafızasındaki görüntüyle karşılaştırarak tam isabet sağlar.
Farklı Varyantlar: SOM-A, SOM-B1, SOM-B2 gibi farklı harp başlıklarına sahip varyantlarının yanı sıra, özellikle F-35 (ve ileride KAAN) gibi uçakların gövde içi silah istasyonlarına sığacak şekilde geliştirilen SOM-J versiyonu, projenin ne kadar ileri görüşlü olduğunun bir kanıtıdır.
SOM sayesinde Türk Hava Kuvvetleri, bir düşman ülkenin derinliklerindeki en korunaklı, en stratejik hedefleri (hava savunma bataryaları, komuta merkezleri, stratejik binalar, mühimmat depoları) bile kendi hava sahamızdan kalkan bir uçakla imha etme kabiliyetine kavuşmuştur.
Eğer SOM gökyüzündeki gizli hançer ise, ATMACA da denizlerin sessiz ve ölümcül mızrağıdır. MİLGEM korvetleri ve diğer milli platformlarımız için ROKETSAN tarafından geliştirilen ATMACA, Türkiye'nin ilk milli gemisavar seyir füzesidir. ABD yapımı Harpoon füzelerinin yerini almak ve çok daha üstün yetenekler sunmak üzere tasarlanmıştır.
ATMACA'yı Üstün Kılan Yetenekler:
Ufuk Ötesi Menzil: 220 kilometreyi aşan menzili ile gemilerimizin, ufuk çizgisinin ötesindeki, radarlarında bile görmedikleri düşman suüstü hedeflerini angaje etmesini sağlar.
Deniz Yüzeyinden Sıyırarak Uçuş (Sea-Skimming): ATMACA, hedefine doğru ilerlerken deniz yüzeyinin sadece birkaç metre üzerinden uçar. Bu "sea-skimming" kabiliyeti, düşman gemi radarları tarafından tespit edilmesini neredeyse imkansız hale getirir.
Gelişmiş Görev Planlama ve Veri Bağı: ATMACA, üç boyutlu görev planlama yeteneğine sahiptir. Hedefe farklı rotalardan, farklı zamanlarda varacak şekilde programlanabilir. Fırlatıldıktan sonra bile veri bağı (data-link) sayesinde hedef güncellemesi alabilir, hatta görevi iptal edilip yeni bir hedefe yönlendirilebilir. Bu, özellikle hareketli suüstü hedeflerine karşı inanılmaz bir esneklik ve vuruş gücü sağlar.
Yüksek Karşı Tedbir Dayanımı: Gelişmiş aktif radar arayıcısı ve elektronik karıştırmaya karşı yüksek dayanıklılığı sayesinde, düşman gemisinin kendini savunma sistemlerini aşma olasılığı çok yüksektir.
ATMACA ile birlikte Türk Deniz Kuvvetleri, başta Ege ve Doğu Akdeniz olmak üzere "Mavi Vatan"daki hak ve menfaatlerini koruma konusunda tarihi bir yetenek kazanmıştır. Artık Türk savaş gemileri, potansiyel bir tehdide karşı çok daha uzak mesafelerden, çok daha etkin ve caydırıcı bir karşılık verme gücüne sahiptir.
SOM ve ATMACA füzeleri, Türkiye'ye sadece askeri bir yetenek kazandırmakla kalmaz. Bu "kanatlı akıl" sistemleri, aynı zamanda Türkiye'nin diplomatik masadaki elini güçlendiren birer stratejik caydırıcılık unsurudur. Bir krizi savaşa dönüşmeden önlemenin en etkili yolu, karşı tarafa olası bir çatışmanın maliyetinin ne kadar yüksek olacağını gösterebilmektir. İşte SOM ve ATMACA, bu maliyeti en net şekilde gösteren, Türkiye'nin milli teknolojiyle yazdığı stratejik bir manifestodur.