Cam filmi veya yalıtım kaplaması denince piyasada yüzlerce seçenek var. 50 TL'ye satılan sıradan bir film ile metrekaresi çok daha değerli olan Nano Nadir Metal Kaplamalar arasındaki farkı anlamak bazen zor olabilir. "İkisi de güneşi kesmiyor mu?" diye düşünebilirsiniz. Cevap: Hayır, ikisi aynı şeyi yapmıyor. Biri güneşi sadece "gölgelerken", diğeri "yönetiyor."
Nano Nadir Metal teknolojisi (Sputtered Films); Gümüş, Altın ve İndiyum gibi değerli metallerin atomik düzeyde cama işlenmesidir. Peki, bu teknolojiyi rakiplerinden ayıran o 5 süper özellik nedir? Gelin, detaylı örneklerle inceleyelim.
Standart filmlerin en büyük handikapı şudur: Isıyı kesmek için odayı karartmak zorundadırlar. Simsiyah bir film %50 ısı keser ama odayı mağaraya çevirir.
Nano Farkı: Nano metaller "Spektral Seçicilik" (Spectral Selectivity) özelliğine sahiptir. Güneş ışığının görünen kısmını (aydınlık) içeri alırken, görünmeyen kısmını (ısıyı) bloklar.
Örnek: Bir mağaza vitrini düşünün. İçerideki ürünlerin net görünmesi için cam şeffaf olmalı ama çikolataların erimemesi için serin olmalıdır. Sıradan film vitrini karartır. Nano metal kaplama ise camı şeffaf bırakır (%70 ışık geçirgenliği) ancak ısıyı %90 oranında keser.
Piyasadaki ucuz filmler (özellikle karbon veya boyalı olanlar), ısıyı sünger gibi emer (Absorption). Bu durum camın aşırı ısınmasına neden olur.
Nano Farkı: Gümüş ve Altın partikülleri ısıyı emmez, bir ayna gibi kaynağına geri yansıtır (Reflection).
Örnek: Çift camlı (ısıcam) bir pencereniz var. Eğer ısıyı emen koyu bir film yaparsanız, iki cam arasındaki hava aşırı ısınır ve basınçtan dolayı camınız çatlayabilir (Isıl Kırılma). Nano metal kaplamalar ısıyı yansıttığı için cam üzerinde termal stres oluşturmaz, camınızın patlama riskini ortadan kaldırır.
Eski tip "aynalı" cam filmlerini bilirsiniz. Gündüz dışarıdan içerisi görünmez, harikadır. Ancak gece olduğunda durum tersine döner; içeride ışığı yaktığınızda cam aynaya dönüşür ve dışarıyı asla göremezsiniz.
Nano Farkı: Nano teknoloji, metal partiküllerini o kadar küçük işler ki (nanometre), gözle görülür bir parlama veya ayna etkisi (Low Interior Reflectivity) yaratmaz.
Örnek: Boğaz manzaralı bir evde veya gece sürüşü yapan bir araçta; nano kaplama sayesinde gece dışarıyı kristal netliğinde izlemeye devam edersiniz. Kendi yansımanızı değil, manzarayı görürsünüz.
Trafikte arka camı morarmış, kabarmış ve rengi solmuş arabalar görmüşsünüzdür. Bunun sebebi, o filmlerin "organik boya" ile üretilmesidir. Güneş UV ışınları zamanla bu boyayı çürütür.
Nano Farkı: Nadir metaller (Gümüş, Titanyum vb.) "inorganik" maddelerdir. Doğada binlerce yıl bozulmadan durabilirler.
Örnek: Aracınıza veya ofisinize yaptırdığınız nano metal kaplama, 10 yıl sonra bile ilk günkü renginde ve performansında kalır. Bir kez yaptırır, ömür boyu kullanırsınız. Uzun vadede en ekonomik çözüm budur.
Birçok film "UV Korumalı" yazar ama sadece belli bir aralığı (UV-B) keser. Eşyaları solduran ve cildin derinliklerine işleyen UV-A ışınları ise geçer.
Nano Farkı: Nano partiküller, 280-400nm aralığındaki tüm zararlı dalga boylarını %99.9 oranında bloke eden sıkı bir ağ oluşturur.
Örnek: Paha biçilemez bir yağlı boya tablonuz veya çok sevdiğiniz bir ipek halınız var. Sıradan cam arkasında 2 yılda renkleri solar. Nano metal kaplama arkasında ise 50 yıl geçse de renkleri canlı kalır. Müze vitrinlerinde bu teknolojinin kullanılma sebebi budur.
IR–UV Kırıcı Nano Nadir Metal Kaplamalar, basit bir plastik örtü değil, yüksek mühendislik ürünüdür. Eğer amacınız sadece "görüntüyü kapatmak" ise sıradan filmler işinizi görebilir. Ancak amacınız "Enerji Tasarrufu, Yüksek Konfor, Net Görüş ve Uzun Ömür" ise, nano teknolojiden şaşmayın. Unutmayın, kalitesiz malzemenin ucuzluğu, kalitesizliği anlaşılan kadar sürer.
